Sigara, alkol ve uyuşturucu maddelerin kullanımının insan sağlığı üzerindeki olumsuz etkileri oldukça fazladır. Bu makalede, bu maddelerin zararları konularına ayrı ayrı değinilerek bilgiler verilecektir. Günümüzde bu alışkanlıklar, bireylere ve topluma en fazla zarar veren unsurlar arasında yer almaktadır. Bu konularda mücadele verebilmek için öncelikle zararları konusunda bilgi sahibi olmak gerekmektedir.

Alkolizm, genetik bir hastalık olmasının yanı sıra, sürekli ve aşırı alkol tüketimi sonucunda da ortaya çıkmaktadır. Ruhsal ya da yaşamsal baskılar, bu hastalığın meydana çıkışında önemli bir etkendir. Alkolizmin en belirgin özelliği, kişinin sürekli ve giderek artan miktarlarda alkol tüketmesidir. Alkolizm, bireye hem ruhsal hem de fizyolojik zararlar vermektedir. Alkolün fizyolojik etkileri en fazla kardiyovasküler sistemde, sinir sisteminde ve böbreklerde görülmektedir. Alkolizm tedavi edilmediği takdirde bu rahatsızlıklar ölümcül olabilmektedir. Alkolik bir yaşam sürdürmek oldukça zordur; beden sürekli ıstırap içindedir. Alkolün kalbe çok fazla zarar verdiği bilinmektedir. Bir alkolik sadece kalp hastalığına yakalanma riski taşımakla kalmaz, aynı zamanda alkol kalbe doğrudan zarar da verebilir. Genellikle, alkolizm, lipid düzeyinin çok yükselmesiyle oluşacak damar tıkanıklığı, kalp krizi ve erken ölümle sonuçlanabilir. Eğer alkolizm tedavi edilmezse, hasta büyük bir olasılıkla kalp hastalıkları nedeniyle yaşamını kaybedecektir. Aşırı alkol kullananlarda, beden vitaminsiz kalacak ve özellikle B vitamini eksikliğinden kaynaklanan sağlık sorunları başlayacaktır. Alkol, tüm zihin fonksiyonlarına zarar verecektir. Yapılmış olan tüm beyin hücresi araştırmaları, alkoliklerin beyin hücrelerinin, normal bireylere göre çok daha hızlı bir şekilde yok olduğunu ve "hücre deposunun" her geçen gün tamamen boşaldığını ortaya koymuştur. Bu durumda maalesef, hastanın tüm zihinsel etkinlikleri durmaktadır.

Uyuşturucuların kullanımı, tutum değişiklikleri ve vücuttaki belirtilerle kendini gösterebilir. Ancak bu işaretler kesinlikle kanıt sayılmaz. Uyuşturucu kullanımı, özellikle enjeksiyon yoluyla (özellikle eroin) kesin kanıtlar sunar. Ek olarak, bağımlının vücudunda çok sayıda iğne izi bulunabilir. Bu izler, sivrisinek sokmasına benzer ve genellikle iltihaplıdır. Ancak, tedavi gören hastaların vücudunda da iğne izlerinin bulunabileceği unutulmamalıdır. Kullanılan uyuşturucunun türüne ve kullanım şekline göre değişen aletler de mevcuttur.

Alkolizm ilerleyen bir hastalıktır. İlk başlarda, alkol bağımlısının çevresindeki bireyler onun içmesinden fazla etkilenmezler. Ancak, kişi giderek artan miktarlarda ve sıklıkta alkol kullanmaya devam ettikçe, genellikle kontrol kaybı yaşar ve tüm ilişkileri ile toplumsal hayatı olumsuz yönde etkilenir. Hastalığın ileri dönemlerinde, kişi sızıncaya kadar içebilir veya erken kalkar kalkmaz içmeye başlayabilir. Bu durum, kişinin işine gidememesine ve sonunda işini kaybetmesine yol açar. Kontrol kaybına bağlı olarak, alkolikler çok fazla talihsiz kaza yaparlar.

Artık herkes sigaranın ne denli zarar verdiğini biliyor. Tütünün kanserojen olduğunu duymayan, bilmeyen kalmadı. Ancak, sigaranın zararları bununla sınırlı değil; her türlü kalp ve akciğer hastalığına neden olabilir, damar tıkanıklığı ve felce kadar ilerleyebilir. Sigaranın zararları arasında şunlar bulunur:

Sonuç olarak, sigara, alkol ve uyuşturucu maddelerin kullanımı ciddi sağlık sorunlarına yol açmakta ve bireylerin yaşam kalitesini olumsuz etkilemektedir. Bu maddelerin zararları hakkında bilgi sahibi olmak, bu alışkanlıklarla mücadelede atılacak ilk adımdır.